Quantcast
Channel: Yetenek ve Kariyer » ilham
Viewing all articles
Browse latest Browse all 2

Peryön İnsan Yönetimi Kongresi –İlham verenler,notlar… 1

$
0
0

Artık geleneksel hale gelen Peryön İnsan Yönetimi Kongresi bu yıl da oldukça dolu bir programla geçti. 3 gün süren zirvenin 1. günü çalıştaylarla geçti. 2.ve 3. gün ise kongre oturumları vardı. Program çok yoğundu,hem görüşecek çok kişi, hem dinleyecek çok oturum vardı. İK Blog yazarları bu sene çoğalmıştı. Çoğu ile konuşma fırsatımız oldu. Yazılarındaki gibi çok güzel insanlar hepsi. Kongre izlenimlerimi ise 2 bölüm halinde yazacağım, çünkü oldukça dolu dolu bir kongreydi. Yani bayağı yazı konusu birikti diyebiliriz. Şimdi gelelim Peryön İK Kongresine

1- Sen önemlisin: Kongre girişi kırmızı halıdan yapıldı. İlk defa izleyici kongre sahnesinden kongreye giriş yaptı. Herkes için muhteşemdi. Patlayan flaşlar, kırmızı halı, gülümseyen yüzler.

peryon kongre

+ Dünyada yükselen kişisel liderlik trendi sürüyor. Bu kongreye de yansıdı. Herkes değerli, herkes önemli ve herkes lider. Şimdi sıra İK’cıların bunu şirketlerine yansıtabilmelerinde. Peki çalışanlarınız için kırmızı halınız, patlayan flaşlarınız ve onlara vereceğiniz kişisel liderlik tanımınız hazır mı? Hazır mısınız yeni kuşak lider çalışanları karşılamaya?

2- Dünyanın merkezi ve Gönüllülük: Peryön Kongre Avrupa ile kıyaslanabilecek bir kongre yaptı. Üstelik bunu yapan Peryön adından tamamen gönüllülerden oluşan bir dernek. Yani bu organizasyonu yapanlar bu organizasyondan para kazanmak için  değil, bu işi gönüllü olarak yapıyorlar. Gönüllülüğün ve işbirliğin gücünün farkında mısınız? 2500 kişinin katıldığı ve mutlu ayrıldığı bir konferans gönüllü işbirliği sonucu ortaya çıktı ve 2016 yılında Dünya İnsan Kaynakları Kongresi de Türkiye’de işbirliği tarafından düzenlenecek. Peryön’ün İş birliği kültürü için üzerinde durulması gereken bir örnek

+ Şirketlerde çalışanlar, maaş odaklı çalışıyor. Belli görev tanımları ve az işbirliği, çok az da gönüllülük var. Gönüllülük ve işbirliğinin bu gücü şirketlere de aktarılabilmeli. Dernek ve topluluklardaki bu sinerji bir türlü şirketler tarafından fark edilemiyor. Her İK’cı şunu düşünmeli: İş süreçlerini işbirliği ve gönüllük esaslarına göre yeniden nasıl tanımlayabiliriz. Herkesin elini taşın altına koyabildiği, herkesin bir parçası olmaktan mutluluk duyduğu, başarısına ortak olacağı bir kurum nasıl olabilir? Çalışanları buna katmak için ne yapmalısınız?

3- Kaplanlarla aranız nasıl? Jim Lawless, kategori dışı(İK Dışı) bir konuşmacıydı.Ben en çok farklı disiplinlerden konuşmacıları seviyorum. Jim, korkularımızdan bahsetti. İçimizdeki korkuların birer kaplana dönüştüğünü ve bizi sürekli engellediğini anlattı. Kendisinin 1 yıl içinde jokey olabildiğini ve etrafındaki herkesin ilk başta bunu imkansız gördüğünü anlattı.  Sahne kullanımı çok iyiydi ama anlattıkları çok daha iyiydi. Hayatınızın hikayesini siz yazın, çünkü bu sizin hikayeniz dedi. Gelelim anlattıklarından beni etkileyenlere:

  • Cesur olun ve hemen harekete geçin, çünkü zaman kısıtlı. Değişim kısa sürer, hemen ya da hiç bir zaman!
  • Arada hayatınızı 1. vitesten alıp 5. vitese takın
  • Kural kitabı(dünyadaki alışkanlıklar tarafından yazılmıştır) ona sakın uymayın. Sizi durdurmasın! Çünkü alışkanlığın Kural kitabında tek bir şey yazar (İMKANSIZ ) uymalı mı?
  • Şu anki iş dünyasındaki insanlar dalgıç olsaydı çoğunluğu vazgeçmiş, suyun üzerinde boş boş geziyor olurdu. Oysa amaç suya dalmak
  • Kendinize yeni disiplinler bulun,yeni yetkinlikler yaratın, yeni keşifler yapın…

+ Gerçekten bu hikayenin sizin hikayeniz olduğunun farkında mısınız? O zaman iş görüşmesine gittiğinizde, departman seçimi yaparken çoğu zaman,hangi bölüm olsa çalışırım, siz daha iyi bilirsiniz deyip niye tüm seçim şansını sizinle görüşen İK’cıya bırakıyorsunuz? Niye kendinizi akıntıya bırakıyorsunuz. Küreklere asılmak zor geldiği için olabilir mi? Hadi kürekleri elinize alın ve gerekirse akıntıya karşı yüzün. Bunun için 1. vitesete tın tın sürdürdüğünüz hayatınızı terk edip tempoyu arada 5. vitese çıkarın. Alışkanlıklara ve diğer insanların ( İMKANSIZ ) dediklerine aldırmayın.

Bir dalgıç olduğunuzu ve işinizin dalış olduğunu unutmayın. İş dünyasından rolantide ve güvenli bölgede çalışan kişiler işte o su üstündeki dalgıçlar gibi. Suyun üstünde iş hayatının ne kadar sıkıcı olduğundan, değişmediğinden, suyun içinde köpek balıklarının olduğundan, oksijen tüpünün kalitesiz olduğundan, suyun soğuk olduğundan, dalış ekibinin liderinin liderlik özelliğinin olmadığından söz edip duruyorlar. Oysa asıl işlerinin dalmak olduğunu hiç hatırlamıyorlar. Suya dalmalısınız, iş hayatı suyun üstünde değil, altında. Merak etmeli ve dalmalısınız ve asla vazgeçmemelisiniz.

Atatürk’ün Kariyer ve Meslek seçimi üzerine görüşleri

Bugün 10 kasım, Jim’in anlattıkları bana Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü hatırlattı. Bugün tam 132 yaşında olan Atatürk’ü hatırladım. Cesur hareket edip Samsuna çıkan, askeri kural kitabını yırtan ve rütbelerini çıkaran, cesaretle yeni bir mücadeleye atılan, tüm olumsuzluklardan korkmayan ve çok sayıda yetkinliğe sahip olup, çok sayıda disiplin hakkında bilgi sahibi olan ölümsüz adamı hatırladım ve bir kez daha saygı ve gururla kendisini andım.

Kongre ile ilgili yazılan tüm blog yazılarına buradan ulaşabilirsiniz.

Devamı…Peryön İnsan Yönetimi Kongresi – İlham verenler, notlar 2


Viewing all articles
Browse latest Browse all 2

Latest Images